***FAKİR ALERT***
bana "keşke çok param olsaydı" şeklinde geliyor o. arkadaş mesele değil. isteyen herkesin çıkıp kahvaltı edebileceği bir arkadaşı olur. çok özel ya da zor bulunan bir şey değil arkadaşlık ya da sohbet edip gezecek birinin olması. ama dışarda yiyip içmek öyle değil. ben geçen akşam acayip eğlendim, çok güzel bir gün geçirdim ben ama hala çok ezik hissediyorum çünkü buluştuğum yabancı arkadaş (herhangi bir türkün bu kadar parası olduğunu görmedim zaten) her şeyi ısmarladı, zaten çok önceden "sana yemek ısmarlayacağım" diye yolunu yapmıştı ama içkiyi yemeği hepsini kendisi ödedi. 33'lük bir bira içti, adını hatırlamıyorum şimdi, 32 liraydı. o akşam aha şu arkadaki eleman olmaya karar verdim,
prntscr.comiçim ezildi resmen. hayır sorun ısmarlamış olması değil. sorun, kadıköy'de bi kız arkadaşımla falan buluşup bi şey ısmarlayacak olsam 200-250 lira ödemem gerekecek olması. ha ucuz yer de var tamam ama orada da bira 11-12'den ucuz değil, ayrıca insan gezip eğlenmek için çıktığı akşam "hmm burası pahalıymış" diyerek 94 tane yer gezmek istemez, di mi?
ben fazlasıyla asosyal biri olduğum için istanbul'la ilgili en ateşli, agresif şikayetim kiraların pahalılığıydı. içkim sigaram yok denecek kadar az, sosyal ortamım zaten yok, hani ucuz ev bulsam sülalem raad yaşarım diyordum ama gördüm ki yarın bi gün arkadaşımla dışarı çıkmak istesem donuma kadar mekanda bırakmam gerekecek.
bilmiyorum ya belki de ben çok ağlak biriyim bu konuda ama gerçekten çok öfkeliyim. sorun benim fakir olmam değil aslında, sorun işletmelerin adam skmesi. ellaama şükür ben yine bira içerim, bi yere giderim falan da bu nedir yani, böyle olmak zorunda mı? bizim 33'lük biraya 32 lira verdiğimiz yerdeki garson, barmen ayda kaç para alıyor acaba?
o yüzden hayır sevgili kapak ben hiç "keşke arkadaşım olsa" falan diye düşünmüyorum çünkü sorun arkadaş değil, kahvaltı. zenginler ölsün aksaray'dan selamlar. FAKİRLER BİRLEŞİN